BismillahirRahmanirRahim

Tüm HamdüSenalar Alemlerin Rabbi olan Allah’adır. Tüm HamdüSenalar Ahzab Suresinde şöyle buyuran Allah’adır:

BismillahirRahmanirRahim; “İçinizden Allah’ın lütfuna ve âhiret gününe umut bağlayanlar, Allah’ı çokça ananlar için hiç şüphe yok ki, Resûlullah’ta güzel bir örneklik vardır. ﴾22﴿ Müminler düşman kuvvetlerini karşılarında görünce, “Bu, Allah’ın ve Resulünün bize vaad ettiği durumdur, Allah ve Resulü hep doğru söyler” dediler.Bu onların ancak imanlarını ve teslimiyet duygularını ­arttırdı. ﴾23﴿ Müminlerden bazı kimseler Allah’a verdikleri sözü yerine getirdiler, kimileri onun yolunda can verdiler, kimileri de ecellerini bekliyorlar; (vaatlerini) asla ­değiştirmediler. ﴾24﴿ (Böyle oldu ki) Allah, sözünde duranları sadakatleri sebebiyle ödüllendirsin, münafıkları da dilerse cezalandırsın, dilerse bağışlasın! Allah çok bağışlayıcı, ziyadesiyle esirgeyicidir. ﴾25﴿ Allah inkârcıları, hiçbir şey elde edemeden, kin ve öfkeleri ile geri çevirdi. Allah’ın desteği müminler için yeterlidir. Allah güçlüdür, üstündür. SadakAllahül Azim (33:21-25).

Tüm Salat ve Selamlar Peygamberler Sultanı, Seyyidina Muhammed Mustafa (AS)’ın üzerine olsun, kendisi şöyle buyuruyor: “Meclislerinizde Bana Salavat getirin, zira getirmiş olduğunuz Salavatlar kıyamet gününde sizlere Nur olur.”

Salat ve Selam Onun, Asil Ailesinin ve Mübarek Sahabelerinin üzerine olsun. Özellikle de Hz. Ebu Bekir es-Sıddık, Hz. Ömer el-Faruk, Hz. Osman el-Gani, Hz. Ali el-Mürteza ve son güne dek onların izinden gidenlere Salat ve Selam olsun. Sahabe Yolunun Rehberleri, Nakşibendi Yolunun Mübarek HaceganlarınaSalat ve Selam olsun. Resulullah’ın Sancağını 800 yıl boyunca dalgalandıran Osmanlı Sultanlarına Salat ve Selam olsun. Allah onları sevenleri sevsin, onlardan nefret edenlere lanet etsin. Rabbim onların gelişini hızlandırsın. Amin.

Ya EyyuhelMüminun! Ey İman Edenler! Tüm hamdü senalar bizleri yaradan Rabbimiz, Allah’adır.Bizleri rızıklandıran, bizleri Ümmeti Muhammed’in bir ferdi kılan, Berat Kandilini idrak etmemize izin veren O’dur. Allah’ın Rahmeti bizlere ulaşsın. Önümüzdeki senede Allah (SVT) bizleri iyi, itaatkar, emin kullarından yazsın. Önümüzdeki senede Peygamber Efendimiz (AS)’ın şefaatinin himayesi altında olanlardan yazsın. Şeyhimize karşı mütevazı, itaatkar, sadık ve faydalı kullardan yazılalım. Amin

On beş günden daha az bir vakitte Ramazanı idrak edeceğiz, inşaAllah hazırlananlardan oluruz. Şabanı ihmal edenlerden olmayalım. Ramazanın bereketine nail olmak için kabımızı boşaltıp, temizlememiz için Şaban ayının mübarek gün ve geceleri hala aramızda.

Oruç, namaz, sadaka, bu güzel ameller kesinlikle önemli. Ama bunlardan daha evvel olan şeyler vardır. Bunu kim söylüyor? Bunu Seyyid el-Kainat (AS) söylüyor. İmam-ı Gazali (KS), İhyasında Peygamber Efendimiz (AS)’ın şöyle buyurduğunu naklediyor:

“Size derece itibârı ile oruç, namaz ve zekâttan daha faziletli bir ameli söyleyeyim mi? İhtilafları gidermek ve Müslümanların sıkıntılarını örtmek. Şüpheye yol açan durumlardan sakınmak, ihtiyacı olana yardım etmek, affetmek, konuşmadan önce selam vermek, kardeşinizin namusunu ve malını başkalarının zulmünden korumak. Kardeşine bir kötülük isabet ettiğinde onu teselli etmek, onu barındırmak, kardeşlerinin kabirlerini ziyaret etmek ve ölüleri için dua etmektir.”

Demek ki oruç, namaz ve sadakadan daha faziletli olan nedir? Başkalarına hizmet etmektir. Başkalarının hadimi olmaktır. Edep sahibi olmaktır. Peygamber Efendimiz (AS)’ın tarif ettiği durum ise ancak cemaat içerisinde öğrenilir. Yalnız başınayken başkalarına yardım edemezsin, affedemezsin, ziyaret edemezsin. Etrafımızda hakim olan kültür, özellikle de bu ülkede ki kültür insanlara önceliği kendilerine vermeyi öğretir. Kendi karınları doydu mu, sırtına en güzel kıyafetleri var mı, cüzdanları dolu mu önce buna bakarlar, bunlar tamam ise o zaman artanı ihtiyaç fazlasını insanlara verebilirsin diyorlar. Bu kültür bundan ibarettir. İslam bu değildir. Bu tavır ise Rehber olmadığı zaman insanların İslam’ına nüfuz ediyor.

O yüzden Berat Kandili gibi bir gecede dua ettiklerinde, duaları sadece kendi mağfiretleri için, kendi şahsi tevbeleri, şahsi mutlulukları, şahsi rızıkları, şahsi sıkıntılarının ferahlaması için sınırlı. Peygamber Efendimiz (AS)’ın yolu bu değildir. Peygamber Efendimiz (AS) Rabbine doğru yolculuğa çıktığı zaman dahi Miraç Gecesinde vardığı her makamda, Peki ya Ümmetim? diye soruyordu. Kıyamet Gününde, Peygamber Efendimiz (AS) tüm kapıları kendisine açılacak olan cennette atılmayacak. Secdeye kapanmak için aceleyle insanlığa şefaat etmek için, Ya Rabbi, Ümmetim, Ümmetim’ diyecek.

1400 yıl boyunca da Müminlerin Yolu buydu. Kendilerini değil, başkalarını düşündüler. Çocukluğumuzdan beri onların hikayelerine aşinayız. Muharebe meydanında susuzluktan ölen sahabelerin hikayesini biliyoruz, suyu kendilerinden daha susuz olduğunu düşündükleri bir diğerine vererek vefat ettiler.  Yemeği olmadğı için kendi yemeğini misafirine sunup karanlıkta o da yiyormuş gibi yapan sahabenin hikayesini biliyoruz. Hac için para biriktirip, komşusunun aç olduğunu öğrenince bütün birikimini veren ayakkabıcının hikayesini biliyoruz.

Tüm Bunları biliyoruz ama bencil olmaya devam ediyoruz. Bize ne oldu? Şeyhimiz, SahibulSeyf Şeyh Abdül Kerim el-Kıbrısı el-Rabbani (KS) diyor ki:

Herşeyi kaybettiniz. Hissiyat gitmiş. Ölmüşsünüz. Yaşayan ölüler. Somalideki aç çocuklar bunu söylüyor, bakıyorlar, onların gözleri bakıyor… Akları daha da aklaşmış. Bakıp, görüyorum. Evet. Bize de bunu söylüyorlar, Siz hepiniz ölüsünüz. Biz yaşıyoruz. Ama siz hepiniz ölüsünüz.

Çünkü hiçbir şey hissetmiyorsunuz. Hiçbir şeyi görmüyorsunuz. Hiçbir şeyi anlamıyorsunuz. Çünkü ölüsünüz. Sadece kendi bencil, nefsani yaşam tarzınızı düşünüyorsunuz. Evet, olan işte budur. Bizim de başımıza gelen budur. Evet, hareket etmemiz lazım. Uyanın çünkü Allah’ın intikamı geliyor. Her birimize geliyor. Bundan kaçacak olanı bilmiyorum. Ama intikam geliyor. Evet.

Bu sene, Allah (SVT) takvimde iki mübarek geceyi yan yana dek getirdi. Dün gece Berak Kandilini idrak ettik. Bu gece ise inşaAllah, İslam’ın kahramanları, Peygamber Aslanları, Hilafet Muhafızları, Çanakkale Şehitlerini anıyoruz. Aklı olan, Allah neden bu geceleri yan yana getirdi diye düşünür. Bunun bir sebebi var. Tevbeye veya dün gecenin bereketine ulaşmış olduğumuzu hissetsek dahi, Allah bize hatırlatıyor, ey kullarım, Hilafetiniz yok. Ey kullarım, bir sultanınız yok. Ey kullarım, Benim yeryüzündeki gölgemin kaldırılmasını istediniz.

Bu Ümmeten, dün gece Hilafetin gelmesini kim istedi? Kim Saltanatın geri gelmesini istedi dün gece? Kim Osmanlıların dönüşü için dua etti? Evet, Müslümanlar bencil olmuş, namaz ve dualarımızda bile…

Çanakkale, İslam’ın Son Muharebesinin anıtıdır. Çanakkale, ayaklanıp, bizim canımız

 

Şeyh Lokman Efendi Hz.

Cuma Hutbesi

8 Şaban1443  – 11 Mart 2022