BismillahirRahmanirRahim
“ Mübarek Aylar Geliyor, Sırat-i Müstakim’e Dönün ”
Tüm HamdüSenalar Alemlerin Rabbi olan Allah’adır. Tüm HamdüSenalar Rahman ve Rahim olan Allah’a’dır ki, Mübarek Kuran’ı Kerimde Yunus Suresinde şöyle buyuruyor:BismillahirRahmanirRahim;“Bilesinizki göklerde ki ve yerde ki herşey Allah’ındır. Yine bilesiniz ki, Allah’ın vaadi Hakktır. Fakat onların çoğu bunu bilmezler. O diriltir ve öldürür. Ancak Ona döndürüleceksiniz. Ey İnsanlar!İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifa, inananlar için yol gösterici bir rehber ve Rahmet olan Kuran geldi. Deki, ancak Allah’ın Lütuf ve Rahmeti ile yalnız bunlarla sevinsinler. Bu onların toplayıp durduklarından daha hayırlıdır. De ki, Allah’ın size indirdiği, sizin de bir kısmını helal bir kısmını haram kıldığınız rızıklar hakkında ne dersiniz? De ki, bunu için size Allah mı izin verdi? Yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz? Allah’a karşı yalan uyduranların Kıyamet Günü hakkında ki zanları nedir? Şüphesiz Allah insanlara karşı çok lütufkardır. Fakat onların çoğu Allah’ın nimetlerine şükretmezler. Ey Muhammed (SAV), hangi işte bulunursan bulun, ona dair Kuran’dan ne okursan oku ve insanlar siz de hangi şeyi yaparsanız yapın, siz ona daldığınızda biz sizi mutlaka görürüz. Ne yerde ne de gökte, zerre ağırlığınca hatta bu zerreden daha küçük veya daha büyük olsun, hiçbir şey Rabbinizden uzak ve gizli olamaz. Hepsi apaçık bir Kitapta, Levh-i Mahfuzda yazılıdır. Bilesiniz ki Allah’ınDostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdirde. Onlar iman etmiş ve Allaha karşı gelmekten sakınmış olanlardır. Dünya hayatında da ahirette de Onlar için müjdeler vardır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur. İşte bu büyük bir başarıdır. Ya Muhammed (SAV), onların, inkarcıların sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün güç Allah’ındır. O hakkı ile işitendir, hakkı ile bilendir.”Sadakallahül Azim (10:55-65)
Tüm Salat ve Selam Beşir, Nezir, Müjdeleri Getiren ve Uyaran, Allah’ınHabibiSeyyidina Muhammed Mustafa (AS)’a olsun. O mağarada ikinin ikincisi, Hz.EbuBekir es-Sıddık (RA) buyuruyor; “Salavat-ı Şerifleri okumak suyun ateşi yok ettiği gibi günahları yok eder. Peygamber Efendimiz (AS)’aSalat ve Selam okuyun ki,Allah’ın rızasını, mutluluğunu kazanın. O rıza, bir köleyi özgürlüğe kavuşturmaktan daha evladır. Seyyidina Muhammed (AS)’ı sevmek, cihad ilan edip şehit düşmekten daha evladır.”AllahümmeSalliAlâSeyyidinaMuhammedin NebiyyiÜmmiyyi ve AlâÂlihi ve Sahbihi ve Sellim.
Salat ve Selam Ona ve Onun SoyluAilesinin ve Mübarek Sahabelerinin üzerine olsun.Özellikle de Dört Hulafa-iRaşidin, Hz. EbuBekir es-Sıddık, Hz. Ömer el-Faruk, Hz. Osman el-Gani, Hz. Ali el-Mürteza ve son güne dek onları takip edenlere Salat ve Selam olsun. Salat ve Selam bu en seçkin Nakşibendî YolununMeşayıhıne, Hakk yolun rehberlerine, Şeyhlerimizin üzerine olsun. Salat ve Selam Osmanlı Padişahlarına, Gazi Sultanlara, İslam’ın koruyucuları , Rasulullah’ınSancaktarlarına olsun. Allah onları sevenleri sevsin, Allah onlardan nefret edenlere lanet etsin.Allah Onların dönüşünü hızlandırsın. Amin.
Ya EyyuhelMüminun! Ey İman Edenler! Bu CemaziyelAhir ayının son Cumasına hoşgeldiniz. Ümmeti Muhammed’e müjdeler olsun. Müslümanlara müjdeler olsun. İnananlara müjdeler olsun. İmanımızın baharına girmek üzereyiz. Üç Mübarek Ay, Receb,Şaban ve Ramazan’a giriyoruz.
Allah’ınAy’ına gelenlere müjdeler olsun. Müjdeler olsun Leylet-ülRegaib (RagaibKandiline), Müjdeler olsun Leylet-ülMirac (MiracKandiline), Müjdeler olsun Allah’ın Ay’ı RecebAy’ına, Müjdeler olsunPeygamberimiz’inAy’ıŞaban Ay’ına, Müjdeler olsun Leylet-ülBeraat (Beraat Kandiline) hazırlananlara, Müjdeler olsun Ümmetin Ay’ı Ramazan Ay’ına. Müjdeler olsun Leylet-ülKadir (Kadir Gecesine) hazırlananlara.
Peygamber Efendimiz (AS)RecebAy’ının müjdesini şöyle veriyordu: “RecebAy’ı Allah’ın sevdiği Aylardandır. Allah’ınAy’ıdır. Allah’ınAy’ına saygı gösteren, Allah’ın emirlerine saygı gösterir. Allah’ın emirlerine saygı gösterene, Allah,Rahmet dolu Mübarek güzel bahçelerine girmeye izin verir ve o kişi için Allah (SVT), sevinmesini vacip kılar. Allah’ın ayında oruç tutmak, Allah’ı ve Peygamberini memnun eder.
Gavs’ulAzam Şeyh AbdülKadir el-Geylani (KS), Peygamber Efendimiz (AS)’dan bildirdiğine göre : “RecebAy’ının bir günü oruç tutmak sanki bir ay oruç tutmak gibidir ve 60 yıllık günahı bağışlatır. 7 gün oruç tutmak, oruç tutan kişiye cehennemin 7 kapısını kapatır. 8 gün oruç tutmak, oruç tutan kişiye Cennetin 8 kapısını açar. 10 gün oruç tutanın, kötü amelleri iyi amellere çevrilir. 15 gün oruç tutanın, Kıyamet Günü yargılanması kolaylaştırılır. 18 gün oruç tutana, Cennetten bir ses gelerek, Allah (SVT)’nın o kişinin günahlarını affettiği ve iyi amellere başlamak için tarif yolladığı söylenir. Ve RecebAy’ında bütün ay boyunca oruç tutanlar, Allah’ın Rızasını kazanır ve cezadan özgürdür.”
Ey İnananlar! Sahib’ulSeyfŞeyh AbdülKerim el-Kıbrısî er-Rabbânî (KS), bu Mübarek günlere, gecelere ve mübarek aylara nasıl hazırlanacağımızı şöyle anlatıyor: “Elhamdülillah, mübarek üç aylara hazırlanıyoruz. Allah’ınAy’ı Receb, Peygamber Efendimiz (AS)’ınAy’ı Şaban ve Ümmeti Muhammed’in Ay’ı Ramazandır. Geliyor, gelecek ve geçecek. Siz dünyada olsanız da olmasanız da bu aylar gelecek ve geçecek. Allah (SVT)’nın bu dünyaya tanıdığı süre boyunca, bu günler gelip geçecek. Ama nasıl geçecek. Nasıl geliyor ve nasıl geçiyor. Bu aylara gereken önemi gereken saygıyı gösteriyor muyuz? Eğer gereken önemi, gereken saygıyı göstermiyorsanız, gereken önemi vermiyorsanız, bu mübarek aylarda kalbiniz titremiyorsa o zaman imanınız ölüyor, İmanınız sönmek üzere, bitmek üzere demektir. Bu mübarek aylarda belki de imanınızı kuvvetlendirmeniz gereken elektriği üreteceksiniz ve tekrar hareket etmeye başlayacaksınız. Receb ayında harekete geçenler için mübarek bir insan şöyle buyurmuş: “Receb ayında o tohumlar ekilir, Şaban ayında o tohumlar büyütülür ve meyveler büyümeye başlar. Ramazan ayında o meyveler toplanır.” Bizi bekleyen budur.”
İnşaAllah önümüzde ki hafta Receb ayına gireceğiz. İnşaAllah niyetim odur ki, üzerimize farz olmasa da bu Ay’da oruç tutalım. Eğer oruç tutarsanız kendiniz için kazanmış olursunuz. Gereken önemi gösterirseniz, Peygamber Efendimiz (AS) buyuruyor: “Bu ayda bir gece gereken önemi verseniz, o kişinin üzerine bir yıl gelecek olan ceza kaldırılır.”
Allah (SVT) bizim için ne kadar kolaylaştırıyor. Sürekli yanlışları yapmak için koşturuyoruz. Kendimizi zorluyoruz. Bizim günaha girmemizi engelleyen bütün barikatları kırıp, yanlışlara koşturuyoruz.Allah (SVT) iyilikler için bize kapılar açıyor, güvene ulaşalım diye bizim yakınımızda bu kapıları açıyor. Allaha şikayet etmeyin. Benim başım dertte, problemlerim var, hiç bir şey benim için çalışmıyor demeyin. Neden çalışmıyor. Kendiniz yüzünden. Sizin yüzünüzden çalışmıyor. Allah yüzünden değil tövbe haşa. O size güzel yollar açıyorken siz o yolları kapatıp yanlış yöne gidiyorsunuz.
Uyanma zamanınız geldi. Biliyorsunuz ki, Bu Mübarek Üç Aylarda bildiğiniz gibi mesela RecebAyının ilk Perşembe akşamı RegaibKandilimiz var. Bu mübarek aylarda üç mübarek gece daha var. İslam’ın en mübarek üç gecesi. Mirac, Beraat ve Leylet-ülKadir. Düşünün biraz. Bu üç mübarek aylarda Allah (SVT) bu sırlı günleri koymuş. Ama biz nasıl hazırlanıyoruz? Dünya hakkında endişemizi bırakıp Rabbimize biraz daha teslim olmamız lazım. Eğer Allah’a teslim olursanız işte o zaman her şey işlemeye başlar, çalışmaya başlar. Eğer kendimizi teslim etmezsek, Amerikan doları değil bütün dünyanın parası elinize verilse hâlâ başınız belada olur. Pek çokları, benim maddi dertlerim var başım belada diye düşünüyor. Hayır. Esas derdiniz o değildir. Sizin de derdiniz var bizim de derdimiz var. Ama bizim derdimiz, Rabbimizle olan ilişkimizi bozduk. Dostluğumuzu bozduk. Rabbimizle aramızda olan hatları yırtıp attık. İşte yaptığımız budur. Batı dünyasının hayat tarzını benimseyip, İslam’dan uzaklaşmaya başladık. İslam’dan , Peygamber Efendimizin öğretilerinden uzaklaşıyoruz. Peygamber Efendimizin sünnetlerinden, öğrettiklerinden, Sahabenin sünnetlerinden uzaklaştıkça başımız daha çok belaya giriyor. Yanlış yola koşturdukça da daha çok belanın içine batıyoruz. Yanlış yöne koşturmayı bırakın. Geri dönün, U dönüşü yapın ve Rabbinizin yoluna devam edin ki o yol için günde 5 vakit namaz kılan kişinin söylediği gibi, Sırat-i Müstakime geri dönün. Fatiha-ı Şerife okuyanlar, günde 5 vakit sünneti ile beraber namaz kılanlar, Fatiha’yı günde en az 40 kere söylüyorlar. “İhdinasSırat’elMüstakim” diyorlar. Allah bizi o yola döndürüyor mu? Ama diliniz bunu söylerken, vücudunuz namazda duruyorken, aklınız hep başka yerlerde. Bu yüzden biraz daha samimiyet koymamız lazım.
Anlamamız ve farkında olmamız lazım. Allah bizi seyrediyor. Allah insanları sadece Peygamber Efendimiz (AS) zamanında seyretmiyordu. Bu gün de bizi seyrediyor, her şeyi biliyor. Her şeyin bilincinde. Her şey Onun otoritesi, Onun izni ile oluyor. Her şey Allah’ın izni ile oluyor. Önümüze iki yol seriyor ve diyor ki; “1 tanesi doğru olan ve o sizi bana ulaştırır. Diğer yol ise şeytanla beraber cehennemi boylayacağınız yoldur.” İstediğiniz yolu seçin. Bir yol seçmeniz lazım. Eğer Sırat-i Müstakim’i seçiyorsanız, sıratı destekliyorsanız, o zaman imanınızın kuvvetlenmesi lazım. Her geçen gün bir nebze de olsa yanlışları bırakıp doğru şeyler yapmaya çalışın. Ve mübarek aylarda inananlar için her şey çok kolaylaştırılmıştır. şeytandan Sırat-i Müstakim’e dönenlerin işi bu mübarek aylarda kolaydır. Çünkü elimize, nefsimize hakim olacağımız güç veriliyor. Bu aylarda şeytan zincirlenmiş vaziyette. Onun için şeytandan da şikayet edemezsiniz. Ama maalesef nefs pek çok hile ile bizi bu aylarda kandırmaya hazırlanıyor. Yaptığım her şeye dikkat etmem lazım diyip, bunların bana, ümmete faydası var mı, Rabbimi razı edecek mi diye düşünürseniz işte o zaman güvene ulaşırsınız.” Bu sözler Şeyhimizden gelen Hakk sözlerdir. Bu nasihati dinleyen kişi, dertlerinin içinden kurtulup, bu üç mübarek aylarda kendini güvene ulaştırır.
Ey İnananlar! Bu aylarda sıkı çalışmamız lazım. Mücadele etmemiz lazım. şeytânî karakterlerimizden kurtulmamız lazım. Siniri, kibri, kıskançlığı ve inadı bırakıp SıratiMüstakime dönmemiz lazım. nefsimize tâbi olup, nefsimizin kölesi olmaktan Allah’a Kul olmaya dönmemiz gerektiğine en azından niyet etmemiz, onun için uğraşmamız lazım. Bunu yapmaksa, Allah yolunda devam eden bir Rehbere tâbi olmakla olur.
İmama Gazali, Huccet-ülİslam bir öğrencisi sorduğunda şöyle cevap vermiş: “EyyühelVeled! Ey Evlat! Bil ki Seyahat eden Salih kişinin bir Şeyhi olması lazım ki o Şeyh, ona rehberlik ve hocalık etsin. Kötü karakterlerinden kurtarsın. Onu eğitsin, yetiştirsin ve iyi karakterlere, iyi edebe ulaştırsın. Bu eğitim, bir çiftçinin tarlasının üzerinde ki sarmaşıkları, dikenleri söküp atıp, mahsulünün en güzel şekilde yetişmesini sağlamasına benzer. Seyahat eden Salih kişi, bir Şeyhi olduğunda, Şeyh ona Allah yolunda ilerlemesini ve Allahtan razı olup, Allah’ın da razı olmasını öğretir.”
Çünkü Allah (SVT) bir Resul yolladı. Allah (SVT) kendi yerine insanlara rehberlik edecek insanlar bıraktı. Kim ki bir Şeyh bulma nimetine ulaşsın, eğer Şeyh onu kabul ederse o zaman o kişinin içte ve dışta Şeyhine tâbi olup devam etmesi lazım. Dışta ki saygı, onunla tartışmaması, ona saygı duyması ve teslim olmasıdır. O Şeyhi’nin yanlış olduğunu düşünse bile tâbi olması lazım. Şeyhi’nin huzurunda nafile namazlar peşinde durmaz. Şeyhi’nin huzurunda elinden geldiğince hizmet etmeye çalışır. İçten göstereceği saygı ise, duyduğu her şeyi kabul etmesi ve Şeyhini dışından onaylamasıdır. İçinde Şeyhine itiraz etmesi, bir söz veya amelle, eğer en ufak bir itirazı bile olsa münafıklardan sayılır.
Elhamdülillah, bir Şeyh’e tâbi olmak gibi bir nimetle nimetlendirildik. İşte bu basit şekilde göstereceğimiz edebin örnekleridir. Yoksa bize verilen bu rahmet anında bizden kaldırılıp, bizden daha çok hak edenlere verilebilir. İşte bu gelen mübarek aylarda nefsimizin zalimliğinden kurtulup, Allah’a ve Peygamberimiz(AS)’ın yoluna tâbi olmamız lazım. Bu aylarda şunu tekrar ve tekrar söylememiz lazım “La ilahe illa entesübhanekeinniküntüminezzalimin”. İşte bu nefsimizin köleliğinden kurtulmak, zulmün karanlığından kurtulmak için, Abdullah olabilmemiz için cemaat ile beraber olmamız lazım. Bu cemaatin iyi üyelerinden biri olun. Cemaate yardım edenlerden olun. Basit bir inanan olun. Hayatınızı basitleştirin. İnananlara yardım edenlerden olun. En azından gülümseyenlerden olun.
Bu yolun Mübarek EvliyalarındanMolla Cami (KS), Peygamber Efendimiz (AS)’dan bildirdiği Hadis-i Şerif’e göre buyuruyor ki: “Allah (SVT), kolaylık sağlayanları ve mutlu olanları sever.” (KS) bu Hadis hakkında küçük bir şiir de söylüyor:
“Allah bazılarını sana dost edebilir,
Kalbini, dilini ve yüzünü bir tut.
Kolay insanlardan ol ve mutlu ol,
Mutlu ol, mutluluk göster, gözlerin gülsün.”
İşte bu karakterler Allah’a sevgili olmaktır. SıddıkîYolu’nun karakterlerindendir. İnsanlara yardım etmek için koşturmak, başkalarına kolaylaştırmak Hz Ebu Bekir-i Sıddık’ın yaptıklarındandır. O, Peygamberlerden sonra yaratılmışEn Güzel Ruhtur.
Peygamber Efendimiz (SAV)Sahabelerine, Allah (SVT) 300 karakter yarattı buyurmuştur. Bu 300 güzel karakterden 1 tanesine Şahadetten sonra ulaşmak, o kişiyi cennete sokar. Hz Ebu Bekir-i Sıddık buyurdu, “Ya ResulAllah, bu karakterlerden 1 tanesi var mı bende?” Peygamber Efendimiz (AS), “Ya Ebu Bekir, sende bu karakterlerin hepsi var” buyurdu. Ve ALLAH (SVT)’ya en sevgili olan karakterse, cömertliktir.Peygamber Efendimiz (AS) buyurdu: “Gökyüzünden sarkıtılmış teraziler gördüm ve bütün ümmet bu terazilerin bir kefesine konulmuş, Ebu Bekir-i Sıddık ise diğer kefesine konulmuştu.Onun imanı bütün ümmetin imanından daha ağır basmıştı.” Allah’ınHabibine Salat ve Selam getirelim ve Onun da Habibi Ebu Bekir-i Sıddık (RA)’a Salat ve Selam olsun.
İnşaAllahRecebAy’ı önümüzde. İçimizde ki karanlıkları, asiliği ve nankörlüğü bırakıp mübarek aylara hazırlanalım. Allah (SVT)’nınAy’ına Edeble ulaşalım. Allah (SVT) bizi cezalandırmak istemiyor. Bizi affetmek istiyor. Onun Rahmetine,Onun affına ulaşmamız için koşturmamız, uğraşmamız, en azından denememiz lazım. Denemek, oturup hiçbir şey yapmadan, ahh ben uğraşıyorum demekle olmaz. Bu şeytanın hilesidir. Bir insanın uğraşıyorum diyebilmesi için, önünde ki rehbere göre en azından onu takip edip, onun söylediklerini yapması lazım. Yoksa bütün her şey illüzyondur, kandırmacadır, başka bir şey değildir.
ŞeyhEfendi buyuruyor: “İmanını tazele. İmanı tazelemek Şahadet getirmektir. Sadece hadi Şeyhimize gidelim demek değildir. Herkes yeni fikirler peşinde.İslam’ı da yenileştirmeye çalışıyorlar. Şeyh’e git tövbe al. Kutla. Herkes seyrediyor. Herkes seyrederken Şahadet aldığında imanını tazeliyorsun. Şeyhine gittiğinde de ondan nasihat alıp, o şahadeti nasıl koruyacağını öğrenmen lazım. Şeyh papaz değildir, beni affet dediğinde seni affetsin. Şeyh papaz değil, ona gidip nasihat soracaksın ve sana verdiği nasihate göre ilerleyeceksin. Bunu yap bunu yapma, bu karakterinden kurtul diyecek. O zaman anlayacaksın, kendinde göreceksin. Kendi içinde vicdanında büyümeye başlayacak. Bütün dünya sana karşı da gelse, sen Peygamber Efendimiz’in yolunda devam etmeye çalışacaksın. Bu günlerde bütün dünya sizi övüp pohpohluyorsa, o zaman sizde mutlaka bir yanlış vardır. Eğer bütün dünya övüyorsa, o müridde ve o Şeyhte bir terslik olması lazım. Uyanmamız lazım! Uyanalım! Samimi olanlardan olalım. Münafıklıktan temizlenelim. Allah’ı ve Peygamberini memnun edenlerden, mübarek günlerde onlar için olanlardan olalım. İyileşelim, kötüleşmeyelim. Hayatımızı Allah yolunda harcayalım. Hayatımızı nefsimize harcamayalım.”
Kalbimiz Şeyhimizin sözleri ile dolsun. Şeytanın fısıltıları ile değil. Uyanık ve farkında olalım. Allah yolunda Aşk ile koşturalım. Allah’ın sevdiklerini sevelim ve onlarda bizi sevsin inşaAllah. Amin.
Hz. Ali (RA) tarafından, RecebAy’ının ilk gecesinde, Arefe gecelerinde, Leylet-ülBeraat (Beraat Kandilinde) verilmiş çok özel bir dua var. Gavs-ülAzam (KS), Hz Ali (KV) den verilmiş duayı, bu gecelerde kullanıyordu. Onunla dua ediyordu. İnşallah onların gölgesinde olalım. Onların duası ile istiyoruz: “Ya Allah, Seyidina Muhammed (AS) ve Ailesine Rahmet kıl. Ki O erdemin en büyük kandilidir. Bütün kötülüklere karşı koru beni. Beni hazırlıksız yakalattırma. Ummadığım şeylerle karşılaştırma. Bana, hayatım boyunca bütün yaptıklarımın sonucunu yakıp bitirtme. Senden razı olanlardan ve senin de razı olduklarından olalım. Ben kötü olanlardan biriyim. Ya Rabbi beni affet. Öyle ki beni affetmenin sana hiçbir zararı yoktur. Ve bana verdiklerinin hiçbir şekilde sana bir faydası yoktur. Sen Rahmet Sahibisin. Herşeye hakimsin. Hikmet sahibisin. Senin hikmetin hiçbir şeyle karşılaştırılamaz. Güven sadece sendedir. Bizi Takva sahibi eyle. Bizi Şükür sahibi eyle. Bana sabır ver. Bana dürüstlük ver. Kolaylığı bana hediye et ve o kolaylıkların içine zorluk verme Ya Rabbi. Bu Nimetlerini ve Rahmetini, hanımıma, çocuklarıma, aileme ve bugün olduğum adam olmama yardım eden tüm Müslüman Erkek ve Müslüman Kadınlara ulaştır.Beni de Sana Sadık eyle Ya Rabbi.” Amin.
Şeyh Lokman Efendi Hz.
Cuma Hutbesi
25CemaziyelAhir 1443 – 28Ocak 2022