BismillahirRahmanirRahim
“ Mevlid, Heybet ve Azamet Doludur ”
Bütün Hamdü Senalar Alemlerin Rabbi olan Allah SVT’ya’dır. Allah SVTKur’an’ı Kerim’de İnşirah Suresinde şöyle buyuruyor, BismillahirRahmanirRahim;
“Ya Muhammed AS, senin göğsünü açıp genişletmedik mi?Belini büken yükünü üzerinden kaldırmadık mı? Senin şanını yüceltmedik mi?Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır.Gerçekten güçlükle beraber bir kolaylık vardır.Öyleyse bir işi bitirince diğerine koyul.Ancak Rabbine yönel ve yalvar. Sadakallahül Azim (94:1-8).
Salat ve Selamlar Peygamberlerin Sultanı,Seyyidina Muhammed AS’a olsun. Efendimiz SAV şöyle buyuruyor; “Beni kim severse, cennette benimle beraber olacaktır.” (Isfahani).
Salat ve Selamlar Onun onurlu ve şerefli Ailesine,Sahabe-i Kiram’a, özellikle de 4 Hulafa-i Raşidin,Hz. Ebubekir es-Sıddık,Hz. Ömer el-Faruk, Hz. Osman el-Gani veHz. Ali el-Murtaza’ya ve Onları kıyamete kadar takip edenlere olsun.
Salat ve Selamlar Mübareklere ve Meşayihlere, buŞerefli Nakşibendi Yolu’nun Büyük Şeyhlerine olsun.
Salat ve Selamlar Osmanlı Sultanlarına olsun. Onlar Resulullah Aşkı ile yaşadılar. Allah Onları sevenleri sevsin, Allah Onlardan nefret edenlere lanet eylesin. Amin.
Eyyühel Müminun, Ey İnananlar! Bu Mübarek Güne hoş geldiniz.Elhamdülillah Cuma gecesi ve Elhamdülillah Rebi’ul Evvel ayındayız. Mevlid gününü idrak ettik.O, Allah’ın seçtiği Hazreti Muhammed Mustafa Aleyhisselatu vesselamdır.
Dil onu övmeyeasla yetinemez. Hiçbir sözOnun Mübarekliğini tarif etmeye yetişemez.O Allah’ın Resuludür, O Allah’ın Nebisidir.O Habibullahtır. O Allah SVT’nın Kur’an ı Kerim’de övdüğüdür. Allah SVT Resulullah AS’ın ismi üzerine yemin ediyor. Allah SVT Peygamber Efendimiz AS’ı Kuran’ı Kerimderahatlatmaya çalışıyor. Ona huzur veriyor. Allah SVT Onu İlahi Huzur’a davet ediyor.
Ve AS,Sidret’ül Münteha’yı geçtikten sonra, Kabbe Kavseyn Makamına ulaşıyor. Allah SVT Rasulullah AS’ı övüyor. Onu Rauf ve Rahim isimleri ile anıyor.
Rasulullah AS’I övmeye kalktıkça diller tutulur, kalemler toza döner. Biz Onun doğum gününe ulaştık. Onun hakkında ki herşey özel ve güzeldir. Onun doğumu da özel ve güzeldir. İmam Busri KS Onun doğumu hakkında şöyle bildiriyor;“Onun doğumu, geldiği yerin muazzam saflığını ve temizliğini göstermektedir.Onun saflığı,başlangıcı ve sonunda ne kadarda Nur doludur.
O gün Persliler uyarıldı.Yaşayacakları sefaleti ve lanetin onlara ulaşacağını anladılar. Asi ümmetlerin yok olacağı haberi geldi. Cinler çığlık çığlığa haykırıyorlardı. Işıklar yanıp sönmeye, Hakk ismi belirmeye ve Hakk isminin manası oluşmaya başladı.Efendimiz Aleyhissalatu vesselam doğduğunda, bütün Kureyş hayvanları dile geldiler, konuşmaya başladılar ve birbirlerini kutladılar.Dediler ki;“Kabenin Rabbine yemin olsun ki,Peygamber geliyor ve o Peygamber bütün dünyaya Rahmet ve İnsanların güneşidir.”
Ve biz bu kanıta, bu bilgiye dayanarak diyoruz ki;“Peygamber Efendimiz Muhammed Aleyhisselatu vesselam’ın doğumunu kutlamayan, hayvandan da beterdir”.
Efendimiz AS doğduğunda, yıldızlar Onun Nuru karşısında Rüku’ya durdu. Onun Nuru her şeyden daha yüceydi. Peygamber Efendimiz doğduğunda,secdeye varıp bize dua etti.Hz.Amine Hatun Anamız şöyle buyurdu; “Ben Onu gördüğümde beyaz bir bulut gelip onu kapsadı ve benim yanımdan kayboldu.Peygamber AS geri döndüğünde, beyaz bir şal’a sarılmış, altına da yeşil bir seccade serilmişti.Ellerinde 3 tane anahtar tutuyordu, elmastan yapılmış 3 anahtar.Ve görünmeyen bir ses bana buyurdu; “Rasulullah Aleyhissalatu vesselam 3 anahtar tutuyor.Bu anahtarlardan biriZafer getiriyor,biri Rahmet getiriyor,biri de Peygamberlik getiriyor.
Daha sonra başka bir bulut gördüm.Ve o bulut Peygamberi tekrar sarıp benden sakladı ve Nurla dolmaya başladı. Geri döndüğünde,mübarek ellerinde katlanmış yeşil biripek tutuyordu,ve o görünmeyen ses bir daha söyledi; “Ne kadar büyük ve ne kadar yüce, Resulullah Aleyhissalatu vesselam bütün dünyayı kapsadı.Bütün yaratılışOnun hizmetine, Onun emrine verildi.Onun Rahmetinin dışında hiçbir şey kalmadı. Allahümme Salli ve Barik Aleyh.”
Allah SVT bizim niyetimizi kabul eylesin.Peygamber Efendimizin Mevlidini,Onun şanına ve şerefine yakışır şekilde ananlardan olalım. Biz hiçbir şey değiliz, ama en azından Hasan el-Basri’nin (KS) dediği kadarbile olsa Mevlid’i idrak edelim.O buyuruyor ki, “Elimde Uhud Dağı kadar altın olsa, hepsini Rasulullah AS’ınMevlidi için harcardım. Mevlid nedir?Allah’ı ve Peygamber AS’ı şanıylahatırlamaktır.Kişinin, kalbini o Aşkla atmasını sağlamaktır.Bizim insan olarak,Allah’ın yaptığıo yegane şeyi yapabilmektir. O da, Rasulullah AS’e Salavat yollamaktır.
Bize Allah’ı zikretmemiz emredildi. BismillahirRahmanirRahim, “Ala bi zikrillahi tatmainnel kulub – Kalpler ancak Allah’ı anmakla Huzur bulur”. Allah SVT Peygamber Efendimiz hakkında bildirirken,BismillahirRahmanirRahim, “Verafa’na leke zikrak” buyurdu.
Allah SVT Ona Salavat gönderiyor. Ona Salavat yollarken, kalbi olan, kalbi atan bir kişinin anlaması lazım ki,Allah’ı anan,Peygamber Efendimizi de anmak ve zikretmek zorundadır.
O şairin söylediği gibi,“Nasıl bir dil Allah zikrini yapar da Mustafa zikrini yapmaz?”.. Allah ağızlarımızdan öyle bir dili esirgesin.Ya Rabbi bizleri öyle bir dilden koru. Amin.
Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselam’ı hatırlamak,Adem AS’a kadar uzanan bir tarihe sahiptir. İmam Celaleddin Suyuti RA bize şöyle bildiriyor;“Adem AS çocuklarına nasihat ediyordu, emrediyordu.Ne zaman Allah’ın ismini ansanız, Mustafa ismini de anmanız lazım.Çünkü bu ismi her yerde gördüm.Ruh ile beden arasında yaratılmamışken dahi, o ismi gördüm.Bütün semalarda Onun ismini gördüm. Sidret’ül Münteha’danCennetteki Saraylara kadar, Onun isminin yazılı olmadığı bir yer görmedim. Saraylardaki Nedimelerden,Meleklerin gözlerine kadar her yerde Onun ismini gördüm.Her şey,o Melekler dahi Onun ismini vird ediyorlardı, zikrediyorlardı.
Allah SVT, Elemneşrah suresinde, BismillahirRahmanirRahim,“Verafa’na leke Zikrak” buyuruyor.“Biz, zikirle senin ismini yükselttik, biz, senin ismini hatırlıyoruz, ismini yücelttik.” buyuruyor.
Biz Onun ismini yüceltiyor muyuz? Biz Onu hayatlarımızda yüceltiyor muyuz?ŞeyhimizSahib’ul Seyf Şeyh Abdülkerimel-Kıbrısier-Rabbani KS buyuruyor;“Sahabe-i Kiram her türlü varlıklarını, yaşadıkları her türlü lüksü bıraktılar.Peygamber Efendimize ulaşmak için,Onunla beraber olmak için,Onunla beraber yaşayıp,Ondan öğrenmek için,Ona kendilerini teslim ettiler veOnun emrini uygulamaya çalıştılar.Onu mutlu etmek için uğraştılar.Belki hayatları maddi olarak zorlaştı,kesinlikle çok zorlaştı.Onlar Prenstiler, zamanlarının Prensiydiler.Her şeylerini bıraktılar. Selman el-Farisi birPrensti.Peygamber Efendimize yakın olmak için, pek çokları her şeylerini terk etti.Ona hizmetkâr oldular.Dünya hakkında hiçbir şey umurlarında değildi. İçlerinde dünya endişesi yoktu.Bugün kendimize baktığımızda aynı halde miyiz?
Bugün ki insanlar kendilerine bakıyorlar;“Ben mutlu değilim, üzgünüm.”diyorlar…..
Üzüntünün beteri yolda,geliyor.Çünkü her şeyi Peygamber Efendimizin üstünde tutuyorsunuz.Aleyhisselatu vesselam‘dan daha çok önem veriyorsunuz.Sizin için diğer her şey daha çok önemli.Peygamber her şeyin üstünde olması gerekiyorken,Peygamber Aleyhisselatu vesselam en önemli olması gerekiyorken,Allah’ın koyduğu yerde olması gerekiyorken, başka yerlerde başka işlerle uğraşıyorsunuz.
Peygamberimizi Allah’ın koyduğu yere koysanız, en mutlu kişi olacaksınız.Hiçbir şey size endişe ettirmeyecek.Dünya endişeniz kalmayacak.Çünkü Allah’ın en Sevgilisiyle bağlanmış olacaksınız ve Ona bağlandığınızdasanıyor musunuz ki O sizi bırakacak?Sizin için hiçbir şey yapmayacak?
Peygamber Efendimiz her daim orada.Peygamber Efendimiz bizi Rabbimize bağlayandır.İnsanları alıp Rablerine ulaştırandır.Obizi Allah SVT’ya ulaştırandır.Gerçek mutluluk budur.Bunun ötesinde başka bir mutluluk olamaz.Başka yerde aramayın, çünkü yok.Başka mutlulukların hepsi sahte, hepsi geçicidir.Gerçek mutluluk sadece Peygamber Efendimiz Aleyhisselatu vesselam’ınAşkıyla gelir.Ona teslimiyetle gelir.Ona ne kadar teslim olursanız, o kadar mutlu olursunuz. Dünyevi işlerinize verdiğiniz teslimiyet kadar bile Ona teslim olmuyorsanız, mutlu olmayı nasıl beklersiniz?
Allah’a itaat ediyorsak,Peygamberine de itaat etmek zorundayız.Ama Peygamber AS’dan çok uzaksınız. Sadece ismini duydunuz. Onun isimlerinden kaçını biliyorsunuz? Sadece bir isim,“Muhammed” AS ismini mi biliyorsunuz?Ama pek çok ismi var.Allah SVT, Onu kaç tane isimle onurlandırdı, şereflendirdi. Onun isimlerini bilmiyorsunuz, kişiliğini bilmiyorsunuz. O Peygamber bir vücuttan mı ibaretti?Sadece bir insan mıydı? Evet insandı, insan suretindeydi. Ama Allah, Onu insan suretinde Alemlere Rahmet olarak yolladı.Kime yolladı? Sadece bize değil. “Rahmeten lil Alemin”,yaradılmış her şeye Rahmet olarak yolladı. Bütün alemlere Rahmet olarak yolladı.
Peki buna karşılık biz ne yapıyoruz? Biz Peygamber Efendimiz AS’a ne kadar önem veriyoruz?Ne kadar Salavat çekiyoruz?Peygamberi ne kadar seviyorsunuz da, her gün ne kadar Salavat çekiyorsunuz?Günde kaç kere Peygamber Efendimizi hatırlıyorsunuz?Günün24 saati işinizi, gücünüzü düşünüyorsunuz.24 saat banka hesabınızı düşünüyorsunuz. 24 saat ceplerinizi kontrol ediyorsunuz. Peki Peygamberimizi hatırlıyor musunuz?
Şeyhimizin söylediği gibi,en basit şekilde Peygamberimizi hatırlamak, en basit şekilde Salavat çekmektir.Bunu yapıyor musunuz?
En yüksek seviyede Onu hatırlamaksa,Onun yaptıklarıyla meşgul olmak, Onun misyonunun,Onun görevinin bir parçası olmaktır.
Sahabenin yaptığı buydu, Tabiin’in yaptığı buydu.Biz ne yapıyoruz? Peygamber Efendimizi ne kadar çok hatırlarsak, o kadar çok Onun cübbesine tutunmuş, Onun Şefaatine ulaşmış oluruz. Onun Şefaatine ulaştığımızda,Onun himmeti, Onun şefaati gelir ve yolunuzda hiçbir şey duramaz. Ümmet için, Peygamber Efendimiz AS’ın himmetine, Onun desteğine sahip olmak, O ümmetin “Ya Muhammed” diyerek meydana gelmesi,Onlara zafer için yeterlidir.
Ama maalesef Peygamberimizi bıraktık, Mirasçılarını bıraktık, Halifesini bıraktık ve Onu unuttuk. Onun görevinin, Misyonunun bir parçası olmayı bıraktığımızda, Onun zikrini bıraktığımızda, işte bu şuan ki sefil halimize düştük.
Biz onu hatırlamak için yaratıldık. Şeyhimizin bize öğrettiği o Mürid gibi olmamız lazım. Onu hatırlamamız, Onun Aşkıyla Aşklanmamız lazım. Susuzken suya duyduğumuz Aşk gibi hatırlamamız lazım. Şah-ı Merdan’ın söylediği bu değil miydi? Ne buyurdu; “Allah şahidim ki, Rasulullah’ı çocuklarımızdan, zenginliğimizden, anamızdan, babamızdan, susuzluk anında ki soğuk sudan daha çok sevdik.”
Eğer Peygamber Efendimizin şefaatine geri koşarsak, emin olun ki bizi yine kurtaracak. O bu dünyaya, bütün alemlere Rahmet olarak yollandı. Kim olduğunuzun hiçbir önemi yok. Şeyh Efendi buyuruyor; “En Mübarek Aylardan biri olan bu ayda, Allah SVT, Peygamberimizi Alemlere Rahmet olarak yolladı. Ne halde olduğunuzun hiçbir önemi yok. Ne kadar sefil olduğunuzun bir önemi yok. Peygamber efendimize döner dönmez size yardım ulaşacak. Anında yardıma kavuşacaksınız. İşleriniz, güçleriniz, okullarınız her şeyleriniz anında değişecek.
Her şey değişebilir. Bu devletler bir şeyleri değiştirmekten acizler ama Peygamber Efendimiz değiştirecek. Peygamber Efendimiz AS, bize burada şefaatini vermeye hazır ve nazır. Şefaat dünyada da veriliyor, ahirette de veriliyor. Bizim Şefaatimiz O, Rahmetimiz O, Alemlere Rahmet olan O’dur. Ona sıkı tutunmazsanız o zaman başınız derttedir. Ve dertleriniz artacak, çoğalacak, bitmeyecektir. Bu hem Müslümanlar için, hem gayri müslimler içindir. Eğer Hristiyanlar güvende olmak istiyorlarsa, Peygamber Efendimiz AS’a dönmeleri lazım. Yahudiler güvene ulaşmak istiyorlarsa, Peygamber Efendimize dönmeleri lazım. Budistler ve diğer herkes, eğer güven istiyorlarsa, Rahmet istiyorlarsa Peygamber Efendimiz AS’a dönmeleri gerekiyor. Çünkü diğer Peygamberlerin vakti geçti, artık başka Peygamber yok. Başka Peygamberlere verilenler artık işlemiyor, çalışmıyor. Oturup 24 saat Tevrat-ı Şerif’i hatmedebilirsiniz, oturup İsa AS’a gelen İncil’i Şerif’i okuyabilirsiniz ama hiçbir yere ulaşamazsınız. Fakat oturup Kuran’ı Kerim okusanız, kendi başınıza Peygamber Efendimiz olmadan okumaya kalktığınızda, gene hiçbir yere ulaşamazsınız. Kur’an’ı Kerim size gelmedi. Kuran’ı Kerim Peygamber Efendimiz AS’a geldi. Nasıl kullanacağınızı, nasıl okuyacağınızı, Peygamber Efendimizin adımlarını takip ederek ulaşabilirsiniz. Sahabe-i Kiram’ı takip ederek, Sahabeden sonra Tabiin’i takip ederek, Tabiin’den sonra Peygamber Efendimiz’e Mirasçı olanları takip ederek ulaşabilirsiniz.
Bu dünyada Peygamber Efendimize ulaşmak için, her zaman ona bağlı olanlara, bağlanarak ulaşabilirsiniz. Sizlerin görevi onları bulmak ve onlara sormaktır. Sahibul Seyf Hakk’ı konuşur.
Biz Şeyhimize bağlılıkla en şanslı insanlardanız. Peygamber Efendimize Onun sayesinde bağlandık. Ve bununla, Osmanlıların Peygamber Efendimize olan Aşklarına şahid olduk. Onların görevi ile görevlenmeye çalışıyoruz.
Sultan 1. Ahmet’in Peygamber Efendimize yazdığı şu şiirle hatırlamaya çalışın;
“Ya RasulAllah SAV,Senin yüzün bana aydır, senin yüzün bana güneş,
Seni gören ne büyük bir şeref sahibi olur,
Allah seni Rahmeten lil Alemin ismiyle lütuflandırdı,
Dört kitap senin naat’ın, senin Aşk şiir’in olarak yollandı.
Ya Rabbi her daim Peygamber Efendimizi övenlerden,
Ona salavat gönderenlerden eyle.
Benim bu aciz kalbimin kapılarını açık tut.
Onun tarifi benim için şekerden tatlıdır.
Onun ümmetinden olmakla, onun ümmetinin gölgesine sığınmakla,
Bu Padişah kendini kaybeder,
Ahmet Onu düşünerek, Onu arzulayarak, Onu özleyerek, Onu hayal ederek kendini kaybediyor.
Ya Rabbi onun gül kokusuna ulaşanlardan olalım.”
Ben kendimi kaybettim demesi sadece sözden ibaret değildir. Sultan Ahmet Han’dan önce de onun dedeleri ve ondan sonra ki torunları, hep Peygamber Efendimizin zikri içinde, Onun Aşkıyla, Onun görevi ile görevlendiler. Onun görevini bu dünyada devam ettirdiler. Biz acizliğimizin farkındayız. Ama bizim şerefimiz, en azından “Ya Rabbi Şeyhimizin yardımıyla o göreve hazırız” dememiz lazım.
Ya Rabbi biz aciziz ama Senin yardımınla güçlü oluruz. Ya Rabbi Onun şefaati bize ulaşsın, Ya Rabbi Onun zikrini yaparak, Onun ismini zikrederek, bu dünyada geneİslamı yayanlara yardım edenlerden olalım. Başka Aşklar gelir gider ama sadece bir Aşk var. Sizin de o Aşk’a sahip olmanız lazım. O Aşk da Peygamber Efendimize olan Aşktır.
Onun Mevlidini kutladık, belki kalplerimizde Onu kutluyoruz. Ama gerçek Aşkı vermek için, o Aşkı yaşayanları, sevilenleri, Allah dostlarının Aşkını hissetmemiz lazım.
Şeyh Mevlana’nı duası ile hatırlamamız lazım. “Allah bizi onun Şefaatine nail eylesin. İnsanların endişesi bitsin, şeytan ve şeytanı takip edenler mahvolsun.
Ey Muhammed Ümmeti, şefaat size ulaşsın. Ey Muhammed AS’a karşı gelenler, yok olun, yok edilin İnşaAllah.
Bu Mübarek Ay’ın ve Mevlid Gecesinin hürmetine el-Fatiha.
Şeyh Lokman Efendi Hz.
Cuma Hutbesi 11 Rebiul Evvel 1444 – 7 Ekim 2022