BismillahirRahmanirRahim
“Kalbiniz Peygamberiniz (AS)’a Hazır mı ?”
Tüm hamdü senalar Kuranı Kerim’in, En’am Suresinde şöyle buyuran Allah’adır. BismillahirRahmanirRahim: “ İnanıp da imanlarına herhangi bir haksızlık bulaştırmayanlar var ya, işte güven onlarındır ve onlar doğru yolu bulanlardır. İşte bunlar, kavmine karşı İbrâhim’e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, her şeyi bilmektedir. Biz ona İshak ve Ya‘kūb’u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de Nûh’u ve onun soyundan Dâvûd’u, Süleyman’ı, Eyyûb’u, Yûsuf’u, Mûsâ’yı ve Hârûn’u doğru yola iletmiştik. Biz, iyileri böyle ödüllendiririz. Zekeriyyâ, Yahyâ, Îsâ ve İlyâs’ı da (doğru yola iletmiştik). Hepsi de iyilerden idi. İsmâil, Elyesa‘, Yûnus ve Lût’u da (hidayete erdirdik). Hepsini âlemlere üstün kıldık. Onların atalarından, çocuklarından ve kardeşlerinden bazılarını, evet onları da seçkin kıldık ve dosdoğru yola yönelttik. İşte bu, Allah’ın hidayetidir; O, bununla kullarından dilediğini doğru yola ulaştırır. Eğer onlar Allah’a ortak koşsalardı yapageldikleri iyi şeyler elbette boşa giderdi. Onlar, kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiğimiz kimselerdir. Eğer şimdi onlar bu söylenenleri inkâr ederlerse muhakkak ki yerlerine, bunları inkâr etmeyecek bir topluluk getiririz. İşte o peygamberler, Allah’ın hidayete erdirdiği kimselerdir. Şu halde onların rehberliğine uy vede ki: “Ben, bu görevimden dolayı hiçbir karşılık istemiyorum; bilinsin ki bu, bütün insanlığa bir öğütten ibarettir.” Sadakallahül Azim (6:82-90).
Salat ve Selam Alemlerin Sultanı, Seyyidena ve Mevlana Muhammed Mustafa (AS)’ın üzerinde olsun. Kadı Iyaz’ın Şifasında geçen, Hz. Şahı Merdanın (KV) duasıyla Peygamber Efendimiz (AS)’a salavat gönderiyoruz.
Allah ve Melekler Peygambere salât ediyorlar; ey iman edenler, siz de ona salât ve selâm okuyun. (33:56).
Hz. Ali bu ayet karşısında şöyle buyurdu:
“Lebbeyk, Ya Rabbi! Hizmetinde ve itaatindeyim, Ya Rabbi! Rahmân ve Rahîm olan Allah’ım; yakın meleklerin, sıddıkların, şehitlerin, salihlerin ve Seni tesbih eden her şeyin salatı, ya Rabbel Alemin, Peygamberlerin Mührü, Resullerin Efendisi, Takva Ehlinin İmamı, Alemlerin Rabbinin Resulü, Hz. Muhammed bin Abdullah’ın üzerine olsun. O, Şahit, Müjdeci, Senin izninle insanları Sana çağıran, Nur saçan kandildir.Amin.
Salat ve selam onun asil ailesinin ve mübarek sahabelerinin üzerinde olsun. Salat ve selam Dört HulefayıRaşidin, Hz. Ebu Bekir es-Sıddık, Hz. Ömer el-Faruk, Hz. Osman el-Gani, Hz. Ali el-Mürteza ve son günde dek onları takip edenlerin üzerinde olsun. Resulullah (AS)’ın varisleri olan Allah Dostlarının, Nakşibendi Yolundaki Hacegana salat ve selam olsun. İslam’ın Muhafızları, Hakkın Aslanları, Allah Dostlarının Dostları olan Osmanlı Sultanlarına salat ve selam olsun. Allah onları sevenleri sevsin, onlardan nefret edenlere de lanet etsin.
EyyuhelMüminun! Ey İman Edenler! Müminlerin Bayramı olan Yevmül Cuma’ya hoş geldiniz. Recep Şehrullah’tan geçip, Regaip ve Miraç Kandiline hörmet gösterenlere Sultanül Evliya Şeyh Mevlana Muhammed Nazım Adil el-Hakkani (KS) şöyle buyuruyor:
“Bugün Şaban-ı Muazzam’ın birinci günüdür. MaşaAllah la kuvvete illa BiLlah. Bismillah ve Billahi MaRasulillah, Sallallahualaihiwasallam. Üzerimizdeki yük gitsin. Hafif olalım. Ferahlı olalım. Mahzun olmayalım. Rabbul İzzet yedi kat semavatın Sahibi, arş-ıkürsinin Sahibi olan Rabbimiz bizi kulluğuna yazmış. Ne güzel. Ne hoş. Ya Rab bizi affeyle, ol Habibi Ekrem’in hürmetine. Şaban-ı Muazzama’nın ilk günü. Şaban-ı Muzzam denir. Azametli aydır. Elhamdülillah ve Şükrülillah Rabbimizedir, bizleri Habibullah (AS)’ın ayına ulaştırdı.
Hz. Ayşe (RA) diyor ki: “Resûlullah’ın en sevdiği ay Şaban Ayıdır. Onda oruç tutar ve Ramazan’la birleştirirdi.”
Aşık olan, maşukunun sevdiğini sever. Bu mübarek ay’a muhabbet ve hürmet göstermemiz şarttır. Enerjimizi Recep’te tüketip bu ayda yavaşlamamamız lazım. Peygamber Efendimiz (AS) bu hususta bizleri şu şekilde uyarıyor: “Şaban ayı insanların çoğu bundan gafildir. Bu öyle bir aydır ki, ameller, Âlemlerin Rabbine bu ayda yükseltilir. Bu nedenle Ben de oruçlu iken amellerimin yükseltilmesini severim.”
Şeyhimiz, SahibulSeyf Şeyh Abdül Kerim el-Kıbrısi el-Rabbani (KS) Şaban ayına nasıl riayet edip, kalbimizde canlı tutmamız gerektiğini bizlere şöyle tarif ediyor:
“Sahabeler, Peygamber Efendimiz (AS)’ı kabul ettiklerinde; canımız, çoluğumuz, çocuğumuz, her şeyimiz sana feda olsun Ya ResulAllah dediler. Sahip olduğumuz her şey sana feda olsun. Peygamber Efendimiz (AS)’a beyat ederken tam olarak bunu söylediler. Peki Peygamber Efendimiz o bir avuç insanla ne yaptı, gör bak. İslam sana 1400 yıl sonra ulaştı, çünkü onlar canlarını, mallarını sevgilerini, her şeylerini Peygamber (AS) için feda ettiler. Peki Peygamber (AS) onlara ne yaptı? Onlardan herhangi bir şey mi aldı? Onlara her şeyi verdi. O, alemlerin yaratılış sebebidir. Peygamber (AS) senin bu dünyadaki varlık sebebindir. Senin nefes alma sebebin Peygamber (AS)’dır. Güneşin doğmasının sebebi, Peygamber (AS)’dır. Senin yaşayıp, ölmenin sebebi Peygamber (AS)’dır.Sen daha güzel bir aleme gitmek için hazırlanıyorsun. Cennet ile beraber her şeyin yaratılış sebebi Peygamber Efendimiz (AS)’dır… Peygamber Efendimiz (AS) bu dünyada nasıl yaşayacağımızı bizlere öğretmek için geldi. Peygamber (AS) bu yüzden gönderildi. Bir milletin Peygamberi olarak gönderilmedi, sadece Arapların Peygamberi olarak gönderilmedi, tüm insanlığa gönderildi. Selamet bulmak isteyen her insan, Peygamber (AS)’ın peşinden koşmalı. O halde şimdi, bizim bir şeyleri anlamamız için bu kadarı yeter inşaAllah. Bu girmiş olduğumuz ay da Peygamber Efendimiz (AS)’ın ayıdır, İlahi Huzurdaki en mübarek aylardan biridir. Melekuttaki, semalardaki, melekler alemindeki en mübarek aylardan biridir. Melekler şu anda semaları süslüyorlar. Çünkü, İlahi Huzur’daki en Sevilen Zatın ayıdır bu ay.
Evet, melekler de semaları düzenleyip süslüyorlar. Biz birşey yapıyor muyuz peki? Bu en mübarek aydır. İlahi Huzurda, Allah bu ayı en mübarek ay olarak tayin etti. Bizlere de bu aya hürmet gösterirseniz,birşey bulabilirsiniz, geri döner, daha iyi kullar olabilirsiniz diyor… Hanımlar evlerini daha güzel hazırlasın, aşk ile, belki bu akşam Peygamber (AS) gelecek, ne yapacağım? diye düşünsünler. Erkekler de, evet, Peygamber Efendimiz (AS) gelse ona ne sunacağım diye düşünsün.
Neyden bahsediyorsun Şeyh Efendi ? O öldü. Geri gelemez. Böyle söylüyorsan, O zaman sen vahabisin. Her şeyi kaybettin. Vahabiysen kesinlikle zaten her şeyi kaybettin.Çünkü Peygamber (AS)’ı kaybettin. Peygamber (AS) hayatında değil. Peygamber (AS)’ı ayırdın, o yüzden hayatın sefil bir halde. Dünyada her şeyin var ama yine de bir hiçtir, lezzeti yok. Ne yersen ye lezzet alamazsın, ne içersen iç lezzet alamazsın. Ne alırsan al lezzetini alamazsın, çünkü paylaşmıyorsun, Allah ve Peygamberini (AS) sevenlerle paylaşmıyorsun.
O halde kendine gel. Bu ayda geri dönüş yapma ihtimalimiz var, bu ayda nefsimizi hüküm altına alabiliriz, otur sınırını aşma diyebiliriz. Bu ay bunun zamanıdır. Beni yeterince kandırdın. Sınırdayım zaten. Cehenneme düşmek üzereyim. Uyanamadım, sen de uyanamadın, uyanamadık. Aşağı düşme sınırı yaklaşıyor, ama uyanmıyor. Birçok insan uyanmıyor, birçoğu uykuya geri dalıyor. Seni uyutan şey nedir? Bu dünya, bu dünya sevgisi. Allah ve Peygamberi (AS)’ın sevgisi kalbinde olsa, inan bana geceleri bile uyuyamazsın. Çünkü etrafına baktığında dünyada doğru düzgün giden tek bir şey bile göremezsin. Bir tane bile. Bu da seni sıkıntıya iter. Bu sefer bunda benim payım nedir diye düşünmeye başlarsın. Dünya bu hale düşmüş, benim payım nerede? Ben ne yaptım? Anam babam ne yaptı? Nereyi düzeltebilirim? O zaman Hakiki ve kendine karşı samimi bir şekildebununla meşgul olursun. Kalbine, hayatına biraz samimiyet kat. Geri dön, kendi kendine neredeydim ve şu anda neredeyim de. Evet, kesinlikle ellerini açıp, Ya Rabbi teşekkür ediyorum Sana demen lazım. Ya Rabbi kıyamet gününe kadar secdede dursam sana şükretmek için az gelir, çünkü lağım çukurunun içindeydim. Lütfun bana yetiştiği için oradan çıkabildim. Sana da secde ediyorum, ne kadar şükretmen lazım acaba, ne kadar? Allah seni secde edenlerden saydığı için ne kadar şükretmen lazım. Peygamber (AS)’a yakınlaştığında, o zaman Peygamber Efendimiz (AS)’ın kabirde duyduğu o acıyı hissetmeye başlarsın. O Peygambere nasıl bir acı verdiğini idrak edersin. Sen kendi kendine o itaatsizliğinle anlarsın. Hala kendini mi kandıracaksın? Hala günde 24 saat kendini mi kandıracaksın? Etrafta koşturup, Ben Ehli Beytim, ben buralıyım, ben şuralıyım, ben bunu yapıyorum, ben şunu yapıyorum mu diyeceksin? Eğer Ehli Beytten geliyorsan kalbinin ağlaması lazım, başın önde Peygamber Efendimiz (AS)’a: “Ben başarısız oldum Ya Resullullah. Evet, bana bıraktığını taşıyamadım ve yardıma ihtiyacım var. demen lazım.” Bunu yapman lazım. O zaman, evet, uyuyamazsın. Dinlenemezsin. Zombi gibi olamazsın. Sana yardımı dokunacağını düşündüğün bir şey varsa ona koşman lazım.
Hak Dostunun, Hak PeygamberinTorunu’nun, Hak sözleridir bunlar. Bu sözler Sahib’ulSeyf’in sözleridir. Dünyanın hiçbir yerinde bizleri bu şekilde uyandıracak sözler bulamayız.
Bu ay Peygamber Efendimiz (AS)’ın ayıdır, bu ay uyanma ayıdır.Bu Ay, Kalplerimizi uyandıracak ceyranı talep etme ayıdır. Bu Ay, Oturup, nefsimize yeter diyipRehberimize dönme ayıdır. Bizim Rehberimiz Şeyh Lokman Efendi’dir. Şu anda çok karanlık günlere giriyoruz. Böylesi günlerde nefsin tehlikesi daha da büyüyor. Çünkü yoldan çıkmak deccalin safına girmek demektir. Allah bizleri bundan korusun.
Hz Mevlana’nın Mesnevi Şerifinde ki sözlere kulak verelim;
O Peygamberler Padişahı da böyle buyurdu. “Bu kül denizinde, bu okyanusta gemi benim. Benim can gözüm, doğrulukta benim yerime geçen varisim,halifemdir buyurdu.”
Ey Yiğit Genç!
Düşünce dağının yüceliğine güvenme. Çünkü bir dalga gelip onu altüst eder.
Sen Kenan’san, iki yüz misli öğüt versem yine bana inanmazsın.
Kenan’ın kulağına nasıl girsin bu söz? O kulakta çünkü Allah’ın mührü var.
Hakk’ın mührüne öğüt nasıl işlesin? Ezelî hükmü nasıl bozsun sonradan olan?
Fakat Kenan olmadığını umarak sana güzel bir söz söyleyeyim:
Sonunda itiraf edeceksin zaten. Öyleyse kendine gel, son günü gör önceden.
Sonu görebilirsin. Sonu gören gözünü hepten kör etme.
Bahtiyarca sonu gören, hiçbir zaman tökezlemez yolda giderken.
Hep böyle düşe kalka yürümek istemiyorsan, bir ulunun ayağının tozuyla gözünü keskinleştir.
Onun ayak tozunu gözüne sürme eyle de isyankâr başını bir yana bırak.
Bu çömezlik ve yoksullukla bir iğneye de dönsen, Zülfikar olursun sen.
Seçilmişlerin ayak tozunu gözüne sürme eyle. Bu sürme gözü hem yakar hem onarır.
Devenin gözü ışık saçar. Çünkü deve, göz nuruna ermek için diken yer.
Bir gün bir katır bir deveyle aynı ahıra düşmüştü. Katır deveyi görünce..
Ben, dedi.. Dağda bayırda, yolda izde, çarşıda sokakta çok tökezleyip düşüyorum.
Özellikle dağın tepesinden aşağıya inerken hep dehşete kapılıp tökezliyorum.
Oysa sen az düşersin, neden böyle? Yoksa temiz canında bir devlet mi var?
Bense hep yere kapaklanıyor ve bu yanlış yüzünden ağzım ve dizlerim kana bulanıyor.
Semerim eğrilip yüküm düşüyor ve katırcıdan her zaman sopa yiyorum.
Tıpkı zâyi akıllığından her zaman tövbesini bozup günaha giren akılsız gibi…
Düşüncesinin güçsüzlüğünden tövbesini bozan, dünyada iblis’e oyuncak olur.
Yükü ağır, yolu taşlık olan topal at gibi tökezleyip durur.
Bahtı kara, tövbesini bozduğu için başına gaipten darbeler yer.
inşaAllah bu ayda, uyarı alıp nasihate uyanlardan oluruz. Şeyhimiz diyor ki; “Ahir zamanın ahirinde, son günlerde yaşıyoruz. Kötü olan şeyler henüz gerçekleşmedi. Daha önce hiç böyle şeyler olmadı. Nuh peygamberin zamanında dahi böyle şeyler olmadı. Daha beteri olacak. Yeryüzünde Mehdi (AS)’dan önce böyle bir şey görülmedi. Mehdi (AS) hazır. Hazır olmayan sensin. Onun sana ihtiyacı yok, inan bana. O Rabbine sıkıca tutunuyor. Onun bize ihtiyacı yok. Allah (SVT) bize bir yer verdi. Eğer sıkı tutunursan, kıyametin hemen öncesinde yeryüzüne gelmiş en bahtiyar kişilerden olursun. Kıyamet gününde öyle bir grup gelecek ki, Peygamberler bile gıpta edecekler. Melekler şaşıracaklar. Kim bunlar diye soracaklar? Birbirleri ile konuşup, bunlar hangi Peygamber? diye soracaklar.Bunlar Peygamber değil. Bunlar karanlıkta sıkıca tutunup, İslam’ı Yüceltmeye çalışanlardır. İslam’ı yüceltmemiz için koşturmamız gerekiyor.
Bu ay en mübarek aydır. Müminlerin Peygamber efendimize yakınlaşması için daha iyi şeyler yapması gerekiyor. Bu ayı daha çok zikirle ve daha çok salavatla geçirmemiz gerekiyor. Bu ayda bunu yaparsak kazananlardan oluruz. Değilse Hz. Mehdi tekbir almaya hazır. Sen hazır olsan da olmasan da. Emir geldiğinde herşey yerle bir olacak. Onun önünde hiçbir şey duramayacak. Allah (SVT) bizi Mehdi (AS) ile birlikte olanlardan eylesin. Yanlış tarafta duranlardan eylemesin.
Ey Müminler! LeyletülBerat’e, Berat Kandiline yaklaşıyoruz. Kaderimizin belirlendiği gece. Allah (SVT)’nın bizleri affetmesini ve bağışlamasını diliyoruz. Peygamber Efendimiz (AS)’ın Şefaatini ve Şeyhimizin Şefaatinin bize ulaşmasını diliyoruz.
Bu geceleri ve günleri Allah’a yakınlaşmak için kullanalım. Ona itaatte geçirelim. Teslimiyette geçirelim, isyanda değil. Muhabbetimizi arttıralım, ihanetimizi değil. Gemide duralım. Habibullah ile ve Onun varisleri ile beraber olalım. Onlarla meşgul olalım. Onların işini yerine getirmekle zamanımızı geçirelim. Allah bize her daim başkalarına yardım etme şansı versin. Ümmete ulaşma şansı versin. Allah bizleri başıboş bırakmasın. Allah’a ve Peygamberine itaat edenler, Nebilerle, Sıddıklarla ve Salihlerle birliktedir.
inşaAllah Şeyh Mevlananın duası ile bu Mübarek ay da, bu Mübarek günde ellerimizi açıyoruz. “Ya Rabbi bize kuvvet ver Ya Rabbi. İslam heybeti libasını bize giydir. Şeref İslam libasını bize giydir. Afiyet Şeref libasını bize giydir. Rabbimiz senin hizmetin ile meşgul olalım. Ol Habibi Kibriya’nın, Onun ayak bastığı yere alnımızı koyalım. İsteriz Ya Rabbi. Bizim istediğimiz Sensin Mevlamız. İfademizden aciz kaldık, açılsın bize kapılar. Ahir zamanın, Allahın kulları ve Peygamberin ümmetine açılacak kapılar açılsın. Allah bizi dünya pisliğinden kurtarsın. Kurtaracak olanı göndersin. Tövbe Ya Rabbi, Estağfirullah Ya Rabbi. Bizlere Muhabbet ver, Şevk ver. Yüzlerimiz Nurlansın, kalplerimiz sürurla dolsun. Ya Rabbi Sen Sultansın, Sen Sübhansın. En iyisini bilen Sensin. Amin.
Şeyh Lokman Efendi Hz.
Cuma Hutbesi
1 Şaban1443 – 4 Mart 2022